Değer

Tarih

Bu köşede ele alınan konular amacı paralelinde iş hayatında edinilmiş deneyimlerin eğip bükmeden paylaşımı ile okuyucusuna bir nebze de olsa fayda sağlaması amacıyla ele alınmaktadır.
Günümüz iletişim ağları , sosyal medya ya da internet sayesinde her konuda pek çok teknik konuya rahatlıkla ulaşılabildiği de göz önüne alındığında sanırım iş hayatındaki yaşanmış anı tadındaki konuların doğrudan paylaşımı her zaman aynı algı yada etkileşimi sağlamıyor olsa da bazı benzer hususlar okuyanda kendi gelecek deneyimleri açısından bir algı yada farkındalık oluşturabilir.
Bizim neslimizin, altmışlı yıllardaki çocukluğundan başlayarak kendine öğretilen insana insan olmasından dolayı vermesi gereken değerin, özellikle iş hayatında gereğinden fazla yansıtılmasının aslında kendinden ödün vermek olduğunu geçen yıllar içerisinde öğrenmesi ise paradoksal olarak yaşanılması gereken bir sınavdı sanırım.
Üzerine nerede ise iki yeni neslin geldiği ve hızlı değişen dünya görüşlerinde bireyselliğin ve benmerkezciliğin artık bir motto olması da aslında diğer insanlardan önce kendine değer vermenin ne kadar önemli bir yaklaşım olduğunu ortaya koyuyor. Yeni kişisel gelişim ve eğitim metodolojisine yakından baktığımızda da geçmişe göre daha da yalnızlaşan bireyin, yakın aile ve arkadaş çevresi dışında daha fazla kendine ve içine dönmesinin, bireyin hayata olumlu bakışı ve daha özgür hissetmesine faydası olacağına odaklandığını görüyoruz.
Bu noktada ortaya konulan görüşün sadece kendini narsistçe sev gerisini boş ver olarak algılanması yerine öncelikle değer verilmesi gerekenin bireyin kendisi olduğu, verilen canın varlık amacını bulması için farkındalığı bu yönde artırmanın iş hayatında diğer insanlara verilecek değerde de denge bulunmasının kolaylaşacağını belirtmekte fayda var.
Birey ne iş yapıyorsa yapsın kendi kapasite ve azmi paralelinde yaptığı işin niteliğine inanarak kendini sürekli yenileyecek bilgiye ulaşıp, uzmanlığını canlı tuttuğu sürece, zamanla vermekten çok aldığı ve gördüğü değer artıyor.
İş hayatında yapılan işte başarıya ulaşılan her konudan sonraki süreci kendi içinde dengeli yaşayarak, üst yönetim için tehdit yerine destek unsuru gibi çalışmak ve astlara da gereğinden fazla değer vererek onları her an sektör içerisinde uçmaya hazır planörler durumuna getirmedikçe insanın kendine verdiği değerin dışarıdan da aynı algı çerçevesinde arttığını ve daha keyifle çalışıldığını gözlemleyebilirsiniz.
Çalışılan her ortamda bireylerin işlerini yaparken aynı veya başka departman üyeleri ile olan etkileşimlerinde dengede ölçülü davranması ve her bir insana ancak hak ettiği kadar değer vererek bunu yansıttığı oranda karşılık bulabilmesi mantıklı olacaktır aksi takdirde aşağıda belirteceğim süreçte ki istenmeyen sonuçlarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır.
-Kendi ihtiyaçlarınızı ve duygusal sağlığınızı ihmal etme ihtimaliniz yüksek olacağı için duygusal yıpranma olasılığınız artabilir.
-Bir süre sonra bir veya birden fazla kimseye duygusal olarak fazla bağımlı hale geleceğiniz için ilişkilerinizde dengenizi yitirebilirsiniz.
-Üst veya astınızın ilgi ve/veya takdirini kazanmaya göstereceğiniz fazla gayret nedeni ile kendi değerlerinizi göz ardı edebilirsiniz.
-Karşı tarafa gereğinden fazla verilen değer nedeni ile duygularınız üzerinde olumsuz manipülasyon ihtimali artabilir.
-Ya da karşı tarafın gözünden bakacak olursak sizin aşırı verdiğiniz değer nedeni ile karşı taraf kendini sıkıştırılmış, bunalmış ve kontrol altında tutulan bir birey olarak görecek ve ilişki karşılıklı olarak zarar görecektir.
Peki insanlara neden bu kadar değer verme duygusu içerisinde davranıyoruz diye de bakacak olursak.
-Sosyal izolasyonla karşılaşmamak ve yalnız kalmamak için insanlarla kısa vadede hızlı bağ kurmaya çalışıyor olabiliriz.
-Sosyal destek alabilecek belirli ağlara ve etkileşimlere sahip değilsek stresle mücadele edemeyebilir ve süreç yönetirken başka insanlara gereğinden fazla ilgi gösteriyor olabiliriz.,
-Kendine değer verilmediğini düşünerek yaşanan endişeler sonucu güvensizlik duygusunun yoğunlaşması ilişkilerinize yansıyabilir ve bazı insanlara fazla değer verme ihtiyacı duyabilirsiniz.
Şu ana kadar hep verilen aşırı değerin bireyde ve karşı tarafta yarattığı sorunlar ve bireyin karşı tarafa neden değer verme ihtiyacında olduğu üzerine ilerledik. Ama bir de bireyin hiç kimseye değer vermeden ilerlemeye çalışmasının sonuçlarına bakmakta fayda var.
-Karşılıklı değer ve saygı eksikliği ilişkilerin yüzeysel ve güvensiz bir platforma sürünceme de kalmasına neden olabilir.
-Başkalarına verilmeyen değer karşı tarafın duygu ve ihtiyaçları karşısında duyarsızlığa ve zamanla insanlarla etkileşim sorununa dönüşebilir.
-Kişisel olarak zamanla kimseden geri bildirim alınamayacağı için doğru/yanlış değerlendirme performansında gerilemeye sebebiyet verebilir. İletişim becerileri zarar görebilir.
-İş ortamında diğer iş ortaklarına değer vermemek takım çalışmasında yalnızlığa ve kariyer sürecinde dışlanmaya sebep olabilir.
-Toplumsal normlar ve ortak iş yapma kültürüne önem verilmemesi sonucunda toplumsal uyum sorunları ile karşılaşılabilir.
Sonuç olarak kişinin aslında sahip olduğu öz değerler çerçevesinde ilişki içerisinde bulunduğu her insanla ölçülü ve dengede bir değer alışverişi içerinde bulunması ile toplumsal ve iş hayatında hak ettiği değeri bulması daha kolay olacaktır.
Değer verip değer bulduğunuz bir hayatınız olması ümidi ile..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Fikir hırsızlığı neden yapılır?

Geçenlerde, uluslararası bir şirkette üst düzey pozisyonda çalışan yakın...

Nitelikli işgücü krizi büyüyor

Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve sanayileşme hamlesi, beklenmedik bir darboğazla...

Teknoloji Yolculuğunda Öğrenmenin Yaşı Yok!

Teknoloji çağında yaşıyoruz ve artık büyüklerimiz de bu hızlı...

Kaos ile başa çıkmak nasıl mümkün olur?

İş yaşamında sıklıkla “kaos” olarak tanımlanan istenmeyen durumlar ile...