H. Suat ATALAY
Bilinçli bireyler için farklı bir bakış açısı ile ebeveyn unvanını almış her birimizin eğer aileden gelen ve çocuklarımızın bizden sonra da devam ettirmesini beklediğimiz bir aile işimiz yoksa; ilk kariyer planlama cümlesini zaten onlar adına biz kurmuşuzdur.
Çocuğum okusun da…”Adam olsun”… İyi de… Nasıl? Bizim doğru veya yanlış seçimlerimizle başlayan bir yolculukta nasıl olacak da çocuklarımızdan bizden daha iyi iş ve kariyer sonuçları bekleyebiliriz? Nereden başlayacak bu yolculuk? Okul yada okullar bu sürecin neresinde olacak, kariyer denilen olgu okulda mı? Sonrasında mı? Başlamakta olan bir süreçtir.
“Adam olmak” dedikleri, bir iş sahibi olup kendi ayakları üzerinde yaşama katılma ve başarılı olmak ise; nedir bu “Kariyer” denen olgu? Her geçen gün bir önceki deneyim ve yaşanmışlıklar üzerine yapılan ilave tanımlarla kariyer tanımı da sürekli değişim göstermekte ve yeniden tanımlansa da özetle kariyer, denen olgu bir bireyin içinde bulunduğu ya da bulunacağı örgütler ve yaşadığı toplumla olan doğrudan ilişkileri sonucunda çalıştığı işle ilgili kazandığı ve bir sonraki daha üst bir konumda kullanacağı işle ilgili tecrübeleridir. Bu tecrübelerle oluşan toplumsal statüde de kişinin kendisini toplum içerisinde başkaları arasında “Var”lık olarak hissedeceği ve bir birey olarak tanınacağı kimliktir kariyer. Bu nedenle karşılaştığı birçok ilişki yumağı içerisinde kariyer planlama sürecine tamamen kendi bakış açılarından yaklaşan ve uzmanlık olarak sürekli gelişen psikoloji, toplum ve örgüt psikolojisi, iş idaresi ve personel yönetimi gibi bilim dalları da, bireylere sürekli yeni gelişim yolları tanımlayarak bireylerin kariyer ve kimlik gelişimlerine katkı sağlamaya çalışmaktadır.
Çok detaya girmeden başa dönerek ilerlersek, ebeveyn olarak çocuklarımıza yapacağımız en önemli kariyer eğitimi desteği, bizim seçtiğimiz ve yönlendirdiğimiz okul hayatları boyunca, onları prens ve prensesler gibi el üstünde tutup, bulunacakları örgüt ve/veya oluşumlar içerisinde kendi egolarını şişirtmek yerine onlara okul sırasında ve sonrasında başlayacakları iş hayatları için “Tecrübenin/Kariyerin” adım adım, sanki merdiven çıkarcasına sabırla ve üst üste bina edilerek oluşan bir süreç olduğunu ve işlerin kendilerine ilk aşamada gümüş tabak içerisinde servis edilmeyeceği ve bilinçli ve istikrarlı çalışarak zamanla elde edileceği eğitimini vermeye başlamak olacaktır. Kariyer aslında bir örgüt içerisinde örgütün hedefleri ile doğrudan bağlantılı olduğu için bireysel hedeflerinde örgüt hedefleri ile uyum içerisinde olması ve edineceği doğrudan ve/veya dolaylı iş tecrübelerinin örgüt hedeflerini destekleyici unsurlar taşımasının da bu anlamda çok önemli olduğunun bilincine varmalarını sağlamalıyız. Bu örgüt, eğitim süreleri boyunca bir spor takımı, dernek veya daha organize bir sivil toplum kuruluşu da olabilir.
Eğitim süreçleri boyunca çocuklarımıza çalışırken edinebilecekleri her bir iş tecrübesinin takip eden iş süreçlerinde hep bir “milestone/kilometre taşı” olduğunu anlatmamız ve daha okurken de çalışmanın her şeklinin bireyin hayatına kazandıracaklarının algılanması için onlara rehberlik yapmalıyız. Okudukları süreçte ya çalışacakları ya da kendilerini bulacakları dernek ve/veya takım sporları faaliyetlerinde “takım oyuncusu” olmanın değerini anlamalarını sağlamak için yol gösterip arkalarından destek vermemiz gerekecektir.
Dışsal desteklerden çok, tamamen kendilerine karşı objektif bir bakış açısı geliştirerek ve olaylara yaklaşarak, kariyerin kendi bireysel çabaları ile oluştuğunu, yaptıkları işten alacakları tatmin ve keyif yeterli ise de edinecekleri tecrübelerini sadece kendi iş hayatlarındaki uzun vadeli beklentilerine yansıtarak ilerlemelerinin mümkün olacağını algılamaları çok önemlidir. Bireysel olarak kendi sorumluluklarının bilincine varmış bir bireyin gelecekte nerede olmak istediği ile ilgili sürecini belirlemesi durumunda, bundan sonraki kariyer gelişimi süreçleri bir bakıma içinde bulunacağı örgütün kendi çalışanlarının kariyer planlarının varlığına, doğruluğuna ve güvenilirliğine bağlı olacağından, çalışırken ve tercihte bulunurken de çalışılan örgütün bu anlamdaki yapısını iyi anlamak acele etmeden ve sabrederek de olsa her zaman yeni açılım ve değişimlere de hazır olarak iş hayatında ki kariyer süreci bireysel olarak planlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki her örgütün kendi hedefleri her zaman öncelikli olup, bireylerin yeterlilikleri paralelinde görevlendirmeler yapılmaya çalışılarak örgüt açısından en iyi verim elde edilmeye çalışılacaktır. Bu yorumun örgüt ve birey amaçlarının örtüştüğü; objektif yönetim ve değerleme ilkeleri ile çalışan örgütler açısından düşünülerek yapıldığını belirtmek önemlidir.
Bundan sonraki yazılarımda iş hayatında yaşadığım ve izlediğim olayları anlatarak kariyer sürecinde her bireyin karşılaşabileceği Tecrübe ve yetenek eksikliği – Fırsat yaratma İşyeri ilişki yönetimi – Yaratıcılık – Kendine güven – Çevresel baskılar – Ortak amaçlara hizmet – Motivasyon – Şirket ve çevresel konulara yapılan katkılar – Örgüte ve hedeflerine bağlılık – Güven – ve maalesef bazen Mobbing ve benzeri karşılaşılan baskılara karşı verilebilecek mücadeleler gibi konularda vaka ve hikaye anlatımları ile örnek teşkil edebilecek başlıkları isim ve şirket belirtmeden sizlerle paylaşarak, iş hayatının kurallarını gerçekten anladığınız ve kabul ettiğiniz sürece güzel ve insanı ayakta tutan büyük bir oyun olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Keyif almanız dileğiyle…