Yönetici sorunlara ekibini yönlendirerek çözüm üretme yetkinliğinin yeterli olmadığını önünde biriken konularda bir şey yapamaz hale düştüğünde anlar.
Ekibini seçme kriterleri de yetkinliğe ve liyakate dayalı değil de bambaşka kriterlere göre olmuşsa, etrafındakilerden de hayır gelmez.
Etrafındakiler içine düşülen durumun farkına varırlarsa, yöneticiyi rahatlatmak için bir süre ‘’Takma’’ der.
Bizim yönetici gördükleri karşısında dayanamayıp çaresizliğinden kızacak olur.
Etrafındakiler iş yapma derdinde olmadıkları için dikkati üzerlerine çekmemek için ‘’Değmez’’ der.
Bir yerden sonra bizim yönetici boş verdiğini hafif belli edecek olur.
Bu kez de başkaları devreye girer ve hemen ‘’Gamsız’’ derler.
Bırakayım varacağı yere varsın deyip bir süre susma kararı alır.
Bu kez hem etrafındakiler hem karşısındakiler ağız birliği etmişçesine ‘’lider sen değil misin iki çift laf et’’ der.
Artık dayanamayıp belki faydası olur deyip ağır konuşur.
O zaman da etrafındakiler ‘’muhatap olma’’ der.
Olacak iş değil deyip çekip gideyim diyecek olur.
Etrafındakiler kendi geleceklerinin de riske girme ihtimalini düşünerek araya girer ‘’Yılma, senin görevin mücadele etmek’’ der.
Soğukkanlılığa davet etmek için bizim yönetici bu kez de alttan alır.
‘’Tepene çıkardın’’ derler.
Dayanamayıp bu defa da bağırır.
‘’Sakin ol’’ derler.
Aklı başında bütünü düşünerek davranmaya kalkar.
Etrafındakiler yine devreye girer ‘’Bu kadar uslu olunmaz’’ derler.
Otoritesini kullanıp disiplini sağlamak için dikine gider.
‘’Geçmişine, eğitimine, aile terbiyene yakışmaz, bu kadar agresif olma’’ derler.
Ayrılıp gitse ne diyecekler diye düşünür.
Muhtemelen; ‘’ona bu gidiş yakışmadı, keşke kalsaydı’’ diyecekler.
‘’Ee normal tabii görevdeyken beğenmediler ki, gidişimi mi beğenecekler’’ diye düşünüp bizim yönetici gittiği yere kadar deyip devam eder.
‘’O zaman da bir süre sonra kazık çaktı, yük olmaya başladı bize’’ derler.
Yönetmek kavramı bu dalgalı duygu seli içerisinde su yutsan da batmama mücadelesi haline dönüşür.
Halbuki, yönetmek olmuyorsa tadında bırakıp başka bir safhaya geçmeyi başarmayı da gerektirir.
Yönetici bırakma zamanının gelip gelmediğini ayırt edemediğinde daha da sık ve büyük hatalar yapmaya başlar. Hatayı bir kenara koyun kurumda kalma mücadelesi verip en büyük zararı geçmişteki başarılarına da gölge düşürerek kendine verir.
Yalnızca kendisiyle sınırlı kalmaz bu hatanın bedeli. Kurumu da etkileyecek noktaya gelir. Ama buna rağmen dönülmez bir yola etrafındakilerin ve karşısındakilerin söylediklerinin etkisiyle kapılıp gidilir.
Sonra da yolun sonuna gelmiş olsa da çıkış yolunu bulamaz olur.
Aslında bu yola hiç girmemesi gerektiğini de bir ihtimal belki o zaman anlarlar.
O zaman da iş işten geçmiş, onurlu çıkış kapısına kilit vurulmuş olur.
Yöneticinin Onurlu Çıkış Kapısı Arayışı
Tarih