Bazı hikâyeler büyük planlarla başlamaz.Bizim hikâyemiz de öyleydi.
İki yıl önce, bir masa başında, önümüzde açık bir defter, zihnimizde dolaşan tek bir cümle vardı:
Yönetim konuşuluyor ama gerçekten anlaşılmıyor.
O gün Gelecek Yönetim Gazetesi’nin adını koyduğumuzda, açıkçası bir “gazete” kurduğumuzu düşünmüyorduk. Daha çok, içimizde biriken sorulara alan açmak istiyorduk. Yönetim, liderlik, strateji, insan, etik, teknoloji… Hepsi iş dünyasında her gün konuşuluyor ama çoğu zaman yüzeyde kalıyordu. Biz bu yüzeyi biraz kazımak istedik. Altında ne var, birlikte görelim istedik.
Bu ay Gelecek Yönetim Gazetesi iki yaşında.
Ve biz bu satırları yazarken, hâlâ ilk günkü gibi hem heyecanlıyız hem de şaşkınız.
Çünkü bu yolculuk bize bir kez daha şunu öğretti:
Bir fikri ortaya atmak kolaydır, ama onu yaşatmak emek ister. Sürekli emek.
Bir Gazeteden Çok, Bir Düşünce Alanı Olsun İstedik
Başlangıçta net bir kararımız vardı:
Gelecek Yönetim, “herkesin her konuda yazdığı” bir mecra olmayacaktı.
Hızlı tüketilen, kopyalanan, yüzeysel içeriklerin arasına bir tane daha eklemek istemedik. Aksine; yavaş okunan, tekrar dönülen, altı çizilen yazılar hayal ettik. Okurun “beğen” tuşuna basıp geçtiği değil, durup düşündüğü metinler…
Bu yüzden içerik üretirken hep şu soruyu sorduk:
“Bu yazı okurun zihninde bir şey değiştiriyor mu?”
Eğer cevap “emin değiliz”se, o yazı yayınlanmadı.
Bu yaklaşım zaman zaman bizi zorladı. Daha az içerik ürettik ama daha çok tartıştık. Daha az gündem yakaladık ama daha derin meselelerin peşine düştük. Çünkü Gelecek Yönetim’in derdi hiçbir zaman “ilk veren” olmak olmadı. Doğruyu, derinliği ve anlamı yakalamak oldu.
En Zor Kısım: İstikrar
Dışarıdan bakıldığında bir gazete kurmak kolay gibi görünebilir. Oysa işin en zor tarafı teknik ya da maddi meseleler değil; istikrar.
Her sayıda nitelikli yazı üretmek, editoryal çizgiyi korumak, gündemin hızına kapılmadan kendi pusulamızı kaybetmemek… Bunlar gerçekten zor süreçlerdi. Ama tam da bu zorluklar, bizi biz yapan şeyler oldu.
Bizim için en kıymetli anlar; gecenin bir yarısı yayımlanan bir yazının ardından gelen kısa mesajlardı:
“Bu yazı bana başka bir açıdan bakmayı öğretti.”
“Bugün bir yöneticilik kararımı bu yazıyı düşünerek verdim.”
İşte o anlarda, doğru yolda olduğumuzu hissettik.
Yazarlarımız Olmadan Bu Hikâye Yazılamazdı
Gelecek Yönetim Gazetesi bugün ayakta duruyorsa, bunun en önemli nedeni yazarlarımızdır.
Biz bu gazeteyi kurarken, tek bir sesin hâkim olduğu bir alan değil; farklı bakışların yan yana durabildiği bir düşünce zemini hayal ettik. Bu hayali gerçeğe dönüştürenler, bilgi birikimlerini, deneyimlerini ve zamanlarını bizlerle paylaşan yazarlarımız oldu.
Her yazı, sadece bir metin olmadı; arkasında yılların emeğini, sahada yaşanmışlığı ve düşünsel bir cesareti taşıdı. Kimi zaman akademik bir titizlikle, kimi zaman sahadan gelen gerçeklerle, kimi zaman da samimi bir itirafla yazdılar. Popüler olanı değil, doğru bildiklerini kaleme aldılar.
Biz, kolay olanı seçmedikleri için yazarlarımıza minnettarız.
Derinlikten ödün vermedikleri, düşünmeye davet ettikleri ve bu gazeteyi gerçekten “yaşayan” bir mecra haline getirdikleri için teşekkür ediyoruz.
Gelecek Yönetim, yazarlarıyla var.
Ve biz bu birlikteliği en büyük gücümüz olarak görüyoruz.
Okuyucularımızla Anlam Kazandık
Bir gazete, okuru yoksa sadece bir arşivdir.
Gelecek Yönetim’i bir yayın organı olmaktan çıkarıp bir düşünce topluluğuna dönüştüren ise okuyucularımız oldu.
Yazılarımızı sadece okumadınız; düşündünüz, paylaştınız, tartıştınız. Kimi zaman katıldınız, kimi zaman itiraz ettiniz ama her durumda diyaloğun bir parçası oldunuz. Bu etkileşim, bizi sürekli daha iyisini yapmaya zorladı.
Bizim için en kıymetli geri dönüşler;
“Bu yazı bana farklı bir bakış açısı kazandırdı” diyen mesajlar,
“Bu konuyu daha önce hiç böyle düşünmemiştim” diyen yorumlar oldu.
Okuyucularımız sayesinde Gelecek Yönetim, tek yönlü bir anlatı değil; karşılıklı bir düşünme alanı haline geldi. Güven duydunuz, zaman ayırdınız, fikirlerimize ortak oldunuz.
Biz, bu güvenin sorumluluğunu taşıyoruz.
Ve bu yolculuğu sizlerle birlikte yürümekten büyük bir gurur duyuyoruz.
Neyi Yapmadığımızla da Gurur Duyuyoruz
İki yıl boyunca bazı şeyleri özellikle yapmadık.
Popüler olduğu için yazmadık.
Reyting getirecek diye başlık atmadık.
Herkesin konuştuğu konulara mecbur hissettiğimiz için girmedik.
Kimseyi memnun etmek için düşüncemizi yumuşatmadık.
Bu tercihler bazen bizi yavaşlattı. Bazen görünürlüğümüzü azalttı. Ama şunu korudu: Güven.
Okuyucularımız, Gelecek Yönetim’de okudukları her yazının arkasında bir emek, bir düşünce ve bir vicdan olduğunu biliyor. Bundan daha büyük bir sermaye tanımıyoruz.
Gelecek Meselesi
Gazetenin adını “Gelecek Yönetim” koyarken, sadece bir temenni dile getirmedik. Aynı zamanda bir sorumluluk aldık.
Çünkü gelecek, kendiliğinden gelmiyor.
Gelecek, bugünkü kararların toplamı.
Yapay zekâdan sürdürülebilirliğe, uzaktan çalışmadan insan odaklı liderliğe kadar pek çok konuda yazıyoruz. Ama aslında hepsinin merkezinde tek bir soru var:
“İnsan olduğumuzu unutmadan nasıl yönetiriz?”
Önümüzdeki yıllarda da bu sorunun peşini bırakmayacağız. Daha fazla tartışacağız, daha çok sorgulayacağız, belki daha fazla hata yapacağız ama kesinlikle daha çok öğreneceğiz.
Yazının sonunda yeni bir başlangıç var.
İki yıl önce bir cümleyle başlayan bu hikâye, bugün yüzlerce cümleye, binlerce satıra, sayısız fikre dönüştü.
Gelecek Yönetim Gazetesi 2 yaşında.
Ama hâlâ öğrenme çağında.
Ve bu, bizim için en umut verici şey.
Tarih
