Leonardo da Vinci’nin Anatomi Çizimlerinin Bilimsel ve Sanatsal Önemi

Tarih

Tarih öncesi toplumların uyguladıkları “Trepanasyon” gibi bazı girişimlerin sağaltıcı etkisi olmuş, aynı zamanda insanların anatomi merakı da kısmen giderilmiştir. Mezopotamya’da karaciğer, dinsel kehanet için inceleniyordu. Anatomi çalışmalarının başlangıcı Antik çağlara (MÖ.3000-MÖ.500) uzanmaktadır. Eski Mısır’da mumyacılık organların yapısı hakkında bilgiler edinilmesini sağlamış, “Ebers Papirüsü” (MÖ 1550) tıbbi bilgilerin yazıldığı en eski kaynaklardan olmuştur. Bu dönemlerde anatomi merakı ritüel ve dini amaçlarla giderilmiştir.
Hipokrat (MÖ 460–370) insan bedeninin doğal yasalarla işlediğini savunarak tıp alanında özgür düşünce ve uygulamaların önünü açmıştır. Alkmeon (MÖ 500) anatomik diseksiyon yapan ilk yunanlılardandır, daha sonra İskenderiye’de insan cesetleri üzerinde sistematik diseksiyon yapılmaya başlanmış ve bu dönem ilk “bilimsel anatomi” dönemi olarak kabul edilmiştr. Galen (MS 129–200), Roma döneminde insan diseksiyonu yasak olduğu için maymun, köpek ve domuz gibi hayvanları incelemiştir.
Orta çağda (MS 400–1200) kilise insan vücudunda anatomi çalışmalarını, Hıristiyanlıkta ceset bütünlüğü önemli olduğu düşüncesiyle, yasaklamıştır. Yasağa rağmen Avrupa’da gizlice diseksiyon yapan bazı hekim ve öğrenciler kilise tarafından aforoz edilip hapisle cezalandırılmış veya meslekten men edilmişlerdir. Özellikle Bologna, Padova gibi kentlerde gizli anatomi çalışmaları yaygındı, yakalanan cezalandırılıyordu. Çoğunlukla ölmüş suçluların bedenleri veya gizlice mezardan çıkarılan cesetler üzerinde çalışılıyordu.
İslam dünyasında (8.–13. yy.) otopsi çok sınırlıydı.
İbn Sina (980–1037) ve İbn Nefis’in (1213–1288) hayvan çalışmalarıyla anatomi bilgisi gelişmişti, İbn Nefis bu çalışmalar sonucunda küçük kan dolaşımını doğru olarak tanımlamıştır.
Rönesans ile beraber yasaklar gevşedi, Leonardo da Vinci (1452-1519) önceleri gizli diseksiyonlar yaptıysa da zamanla açık çalışmalara dönüşmüştür. Vesalius (1514-1564) modern anatominin temelini attı. Uzun yıllar doğru olarak kabul görmüş olan Galen’in anatomi yanılgıları düzeltilerek büyük yenilik gerçekleştirilmiştir.
Leonardo da Vinci sanat, bilim, mühendislik ve anatomi konularında önemli çalışmaları olan büyük sanatçı ve bilim insanıdır. Ustaca çizimleri ile anatomik ayrıntıları en iyi şekilde resimlemiştir. Gerçeğe uygun olan bu resimler tıp öğrencileri ve hekimlerin eğitimleri için altın değerinde olmuş, sanat ve bilim birbirine yakınlaşmıştır. Her konuda yaygınlaşan özgürlük anlayışı ve insanın merkezde olduğu Rönesans’ta insan bedeni adeta yeniden keşfedilmiştir.
Tıp eğitiminin en önemli konularının başında gelen Anatomi biliminin öneminin bilincinde olan Leonardo da Vinci 15.-16. yy.’larda, otuzdan fazla insan ve hayvan direksiyonunda bulunmuştur. Kadavra çalışmalarında vücudun kat kat açılarak her bölgedeki deri, kas, organ, damar, sinir ve kemikler ayrıntılı olarak çalışıldığını görmüş, resimlerken de doku katlarına uygun perspektif, kesit ve şeffaflık yöntemlerini kullanmıştır. Gerçekçi yüzlerce anatomi resmi yapmış, herhengi bir organın veya dokunun eğitsel yetersizliği olmamasına özen göstermiştir. Çizimlerinin bir kısmı Windsor’daki Royal Collection’da bulunmaktadır. Bu çizimler, anatomi biliminin modernleşmesine giden yolda büyük önem taşımış, hem estetik hem de bilimsel açıdan çok değerli olmuştur. Leonardo da Vinci insan embriyosu ve rahim içi çizimleri, kas sistemini gösteren detaylı figürler, omurga ve iskelet sistemi şemaları, kalp ve damar sistemine ilişkin çizimler yapmıştır.
Vitruvius Adamı Leonardo da Vinci’nin 1490’larda yaptığı ünlü anatomi çizimidir. Çizimde, kolları ve bacakları iki farklı pozisyonda açılmış bir erkek figürü kare ve daire içine yerleştirilmiş, figür insan bedeninin kusursuz simetri ve orantısını temsil etmektedir. Çizim, Romalı mimar Vitruvius’un (M.Ö. 1. yy.) “De Architectura” adlı eserinde ortaya koyduğu insan bedenindeki ideal oranlara dayanır. Leonardo da Vinci bu metinden esinlenerek, matematik ve sanatı birleştiren simgesel bir çizim yapmış, insan bedeninin evrenle uyumunu, doğadaki oranların insanda da bulunduğunu göstermiştir, bu özellikler “Altın Oran” olarak adlandırılmıştır. Eser, Rönesans düşüncesinde, insanın merkezde olduğu hümanizm anlayışını sembolize eder, aynı zamanda anatomi, sanat, mimarlık ve felsefenin kesişim noktasıdır. Bu verimli simbioz anatomi bilgisinin sanata, sanatın anatomiye yansımasıdır. Sanat ile bilimi birleştirme fikri, günümüz “bilim-sanat işbirliği” projelerinin tarihsel köklerindendir.
Resim : “Vitruvius Adamı”Oranları mükemmel insan bedenini simgeler
Tıp insanı olmamasına rağmen bilimsel gözlem, sanatsal ifade, teknik yetkinlik meziyetlerini bir araya getirebildiği için, günümüz modern anatomi, sanat ve eğitim anlayışının temel taşlarını oluşturmuştur. Rönesans’tan günümüze insan çizimlerinde “doğal oran” anlayışının temelinde Leonard da Vinci’nin anatomi çalışmaları vardır. “Bilim-sanat işbirliği” anlayışında da Vinci etkisi ön plandadır, buna göre sanatçı yalnızca gördüğünü değil, bilimsel doğrulukla ölçülmüş oranları da yansıtmalıdır. Vitruvius Adamı, bugün tıp derneklerinin ve teknoloji logolarının simgesi olarak kullanılmaktadır.
Modern anatomi kitaplarında gördüğümüz detaylı kas, kemik ve organ çizimleri, Leonardo da Vinci’nin başlattığı gözleme dayalı çizim geleneğinin devamıdır. Öğrenim dönemimizde almak zorunda olduğumuz çok pahalı anatomi atlasları da Vinci’nin sanatının modern çağın olanaklarıyla boyanıp süslenerek sunulmasından ve eklenmiş olan yeni bilgilerden oluşmaktaydı. Da Vinci’nin anatomi çizimleri yasaklar, engeller, yayınlama olanaklarının sınırlılığı, dağınık ve yarım kalmış çalışmalar olması, politik ve kişisel koşulları nedeniyle ölümünden yaklaşık 380 yıl sonra, 1898’de ilk kez yayımlanabilmiş, çok değerli büyük zaman kaybedilmiştir.
Rönesans resminin zirvesini temsil eden, rönesansın büyük ustaları Michelangelo, Raphael ve Leonardo da Vinci’nin resim anlayışlarındaki farklılıkları irdelemek gerekirse Michelangelo, daha çok heykel görünümlü, kahramansı konuları öne çıkmaktadır; Raphael, uyum, zarafet ve dengeli kompozisyonun ustasıdır, Leonardo da Vinci, resimde bilimsel gözlem ve deneysel yaklaşımı öne çıkarır, doğaya en yakın gerçekliği yakalamaya çalışır, yapıtları “estetik manifestosu” gibidir, yalnızca gördüğünü değil, bilimsel doğrulukla ölçülmüş oranları da yansıtmaktadır.
Tıp öğrencileri için anatomi salonlarına, formalin kokulu ortamlarda, kadavraların korunduğu havuzların bulunduğu mekanlara girmek heyecan verici bir olaydır. Genç yaşta yaşadığımız bu deneyim yıllar içinde çoğumuzun unutamadığı oılaylarla doludur. Herşeyin başında bir cansız bedene duyulması gereken saygının en iyi deneyimlendiği yerdir. Fakültenin ikinci sınıfında kazanılan bu deneyimi, tıp insanı olmayan bir büyük sanatçı da Vinci’nin nasıl yaşadığı ve ortama nasıl uyum sağladığı ayrı bir merak konusudur. Unutmayalım ki anatomi ve kadavra çalışmalarını görünce mesleki eğitimini başka konulara yönlendiren öğrenciler vardır.
Güzel sanatlar eğitimi verilen okulların resim ve yontu bölümlerine anatomi dersi zorunlu olarak alınması gereken derslerdendir. Anımsadığım kadarıyla anatomi hocamız Prof. Dr. İlhan Eralp, 1966 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde de anatomi dersleri vermekteydi. Leonardo da Vinci’nin başarılı çalışmaları, anatomi eğitimi olmadan, canlıları bilinçli olarak çizebilmenin zorluğunu veya olanaksızlığını göstermektedir.
Leonardo da Vinci’nin anatomi çizimleri, sadece Rönesans sanatının değil, aynı zamanda bilim tarihinin dönüm noktalarındandır. Onun gözlemci doğası, çizim yeteneği ve merakı, disiplinler arası bir miras bırakmıştır.
Görsel bilgi, bilginin kalıcılığı ve anlaşılabilirliği, Leonardo da Vinci’nin anatomi çalışmalarında görüldüğü gibi, çok güçlü bir araçtır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Yapay zekâsız kalan şirketler için yok olma riski

Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), yapay zekâ...

Şirketlerin çalışanları ofise çekme mücadelesi büyüyor

Pandeminin en kalıcı miraslarından biri, iş hayatını kökten dönüştüren...

Yeni Başarı Üçgeni, Anlam – Erişilebilirlik – Topluluk

Bir dönemin başarı ölçütü çok basitti: daha fazla para,...

Hiper kişiselleştirme çağına giriş

Bir dönem için büyülü bir yenilikti: Adımızla başlayan epostalar,...