Dünya artık çok küçüldü. Her an, her bilgi avucumuzun içinde. Toplumların, dünya vatandaşlığına doğru ilerlediği günümüzde, değişim ve gelişimin dışında kalmak kurumlar ve yöneticiler için çok büyük kayıp.
Değişim hayatın değişmez bir gerçeğidir. Özellikle son otuz yılda yaşantımız çok değişti. Bunda hızla gelişen iletişim teknolojisinin etkisi büyük. Bilgiye ulaşmak çok kolay. Ulaştığımız bilginin doğruluğu ise ayrı bir tartışma konusu. Yaşanan pandemi de insanların psikolojisini etkiledi. Reel ortamda antisosyalleşirken sanal ortamda sosyalleştik.
Yöneticilik kavramı da çok değişti. Unutmayalim ki yönetim de bir sanattır. Herkes yönetici olamaz. Koltuğa oturup salt para kazanma hırsıyla herkese tepeden bakan yönetici tipi artık mazide kaldı. Yönetici, strateji, psikoloji ve sosyoloji bilmeli. Kendisini çalışanının yerine koymalı.
Değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışan insanların günümüzde sosyoekonomik ve sosyopsikolojik sorunlarla boğuştuğu bir gerçek. Globalleşen ve yavaş yavaş tek ülke haline gelen dünyada toplumların birbirlerinin kültürel özelliklerini öğrenmesi çok önemli. Şirketlerde de durum aynı. Bir şirkette, birden fazla ülke ve kültürde insan çalışıyor. Yöneticilerin, çalışanlarının kültürel özelliklerini bilmesi, onların bu özelliklerinin kuruma artı ve eksiklerini düşünmesi çok önemli.
Kurum kültürü ise ayrı ve çok önemli bir başlık konusu.
Günümüzde, çalışanların en az bir yabancı dil bilmesi, yüksek lisans yapması, prezantabl olmasi, ulusal ve uluslararası projelerde aktif rol alması gereklilik.
Uzun yıllardır uluslararası pek çok kültür ve eğitim projesi gerçekleştirmiş, Dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza atmış bir sanat adamı olarak şunu söylemek isterim ki dünya toplumunun en önemli eksiği sevgisizliktir. Bu sevgisizlik, bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Elbette ki herkesin birbirini sevmesi beklenemez ancak tanımadığı bir kültür hakkındaki olumsuz tavır, sosyal ve sektörel bazda büyük kayıplara neden olur.
Şimdi top sizde. Dünya vatandaşı bir yönetici olmak mı, yoksa onlara uzaktan bakarak “Merhaba Dünyalı, ben Türk’üm” demek mi?
Merhaba Dünyalı
Tarih