Bir ekibin lideri olmak, çoğu insanın sandığından çok daha fazlasını ifade eder. Aslında, liderlik sadece takımın başında durup yön vermekle sınırlı değildir; her gün...
Günümüz iş dünyasında geleneksel otoriter yöntemlerin yerini, çalışanlarla samimi, güvene dayalı ve insan odaklı bir ilişki kuran liderlik anlayışı alıyor. Ulaşılabilir liderlik, yalnızca yöneticilik...
Günümüz iş dünyası, benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşmenin baş döndürücü hızı, küresel rekabetin her geçen gün artan yoğun baskısı ve...
Modern iş dünyasında, yapay zekanın baş döndürücü yükselişi ve otomasyon çağında çok boyutlu bir gerçek giderek daha belirgin hale geliyor: başarılı liderliğin özünde insani...
İş dünyasında deneyim ve yeniliği buluşturan kuşaklar arası mentorluk programları, organizasyonların geleceğini şekillendiren önemli bir araç haline geliyor. Bu programlar, farklı kuşakların güçlü yönlerini...
İş dünyası son yıllarda büyük bir dönüşümden geçiyor. Yapay zeka ve dijital teknolojilerin ardından, şimdi de nöro-teknolojiler yeni bir çağın kapılarını aralıyor. İnsan beyninin...
Modern iş dünyasında yönetim anlayışı köklü bir değişim geçiriyor. Beyin bilimindeki gelişmeler, liderlik ve yönetim uygulamalarına yepyeni bir boyut kazandırıyor. Nöro-liderlik olarak adlandırılan bu...
Günümüz iş dünyasında başarının en kritik belirleyicilerinden biri şüphesiz yöneticilerdir. Bazı yöneticiler çalışanlarına ilham verip potansiyellerini ortaya çıkarırken, diğerleri motivasyonlarını yok edebilmektedir. Bu gerçekten...
OKR (Hedefler ve Temel Sonuçlar) sistemi, şirketlerin performansını artırmak için kullanılan etkili bir yönetim aracıdır. Bu sistem, 1970'lerde bir teknoloji şirketinde geliştirilmiş ve günümüzde...
Organizasyonlarda terfi mekanizmasının etkili bir şekilde kurulması, sadece bireysel çalışanların kariyer gelişimi için değil, aynı zamanda tüm kurumun dinamizmi ve yenilikçiliği için de hayati...
Modern kadının günlük yaşamı, iş ve ev sorumlulukları arasında sürekli bir denge kurma çabasıyla geçiyor. Toplumun dayattığı mükemmel anne, eş ve başarılı yönetici rolleri, kadınları hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpratıyor. McKinsey'nin araştırmaları, bu durumun pandemiyle birlikte daha da kötüleştiğini gösteriyor. Oysa bu kısır döngüden kurtulmak mümkün. Bunun ilk adımı, her şeyi tek başına yapamayacağımızı kabul edip kendimize karşı daha anlayışlı olmak. Ev işlerinde eşit iş bölümü talep etmek, gerektiğinde profesyonel destek almak, iş hayatında sınırlar koymak ve en önemlisi, kendimize düzenli olarak "ben" zamanı yaratmak bu dengeyi kurmada hayati önem taşıyor. Esnek çalışma saatleri gibi kurumsal politikaların yaygınlaşması da bu sürece destek olacak. Unutmamalıyız ki, denge bir varış noktası değil, sürekli yeniden keşfedilen bir yolculuk ve bu yolculukta kendimize nazik olmak en önemli dersimiz.
Hepimiz bir yolculuktayız. Kaçımız kendi yolculuğumuza âşığız? ’’Biraz da serüvendi yaşamak, belki yatkındı büyük yolculuklara ki serüvenler daima büyük aşklar ve büyük yolculuklarla başlar’’...