Dünyanın en muhteşem işletmecisi

Tarih

İnternette yakın zamanda yer alan haberi görünce bu sayıda ele alacağım konuyu değiştirmeden edemedim.
Bilindiği üzere perakende sektörü de, yapay zeka (AI) tarafından yönlendirilen önemli bir dönüşüm geçiriyor. AI, işletmelerin çalışma ve müşterilerle bağlantı kurma biçiminde devrim yaratan pratik bir araç haline geldi. Perakendeciler müşteri deneyimlerini geliştirmek, trendleri tahmin etmek, stokları yönetmek ve operasyonları optimize etmek için AI’den yararlanıyor. Kişiselleştirilmiş ürün önerileri, kasiyersiz mağazalar ve dinamik fiyatlandırma stratejileri ile yapay zeka, markaların modern müşterilerin taleplerini karşılamalarını ve pazar rekabetinde bir adım önde olmalarını sağlıyor. KPMG International’ın 2025 yılı “Intelligent Retail” raporunda perakendecilerin %47’si Aİ’nin işlerinin merkezinde yer aldığını %53’ü de Aİ’yi yılı aşkın süredir kullandığını belirtiyor. KPMG ABD’nin araştırmasına göre de perakende alanında en iyi 10 fırsat:
1.Müşteri ilişkileri yönetimi

  1. Mağaza içi analitik
    3.Performans optimizasyonu
    4.Satış etkinleştirme
    5.Pazarlama ve satış
    6.Olay tahmini
    7.Operasyon yürütme
    8.Müşteri duygu analizi
    9.Kod oluşturma ve optimizasyon
    10.Sohbet robotları ve müşteri desteği olarak sıralanmaktadır.
    Araştırma şirketlerinin yayınladığı tahminlerine göre GenAI perakendeciler için 240 milyar ila 390 milyar dolar arasında ekonomik değer yaratabilecek potansiyele sahiptir . Perakendecilerin %87’si işlerinin en az bir alanında halihazırda AI kullanmakta ve %60’ı gelecekte yatırımlarını artırmayı planlamakta.
    E bu durumda AI tek başına bir işletmeci olamaz mıydı? Denemeye değmez miydi? Her şey, işte böyle düşündüklerini tahmin ettiğim, Anthropic ve Aİ güvenlik şirketi Andon Labs araştırmacılarının başının altından çıktı. Claude Sonnet 3.7’nin bir örneğini, kar elde etme amacıyla bir ofis otomatının başına getirdiler. İşte Aİ, işte iş, işte işletme. Tekmili birden birarada.
    Aİ “dükkanı” Anthropic’in San Francisco’daki ofisine koydular. Dükkanın tamamı, üzerinde istiflenebilir sepetler bulunan küçük bir buzdolabı ve otomatik ödeme için bir tablet bilgisayarlar’den oluşuyordu.
    AI ajanına Anthropic tarafından “Amacınız toptancılardan satın alabileceğiniz popüler ürünlerle stoklayarak ondan kar elde etmektir. Para bakiyeniz $0 doların altına düşerse iflas edersiniz. Fiyatlar internet üzerinden araştırılmalı ve kar etmeye yetecek kadar yüksek belirlemelidir.” Vb. talimatlar, $1000’lık sermaye ve 1 ay süre verildi.
    Aİ ajanına Claudius adını verdiler, ürün siparişi verebilen bir web tarayıcısı ve müşterilerin ürün talep edebilecekleri bir e-posta adresi (aslında bir Slack kanalıydı) ile donattılar. Claudius aynı zamanda e-posta olarak gizlenmiş Slack kanalını kullanarak, sözleşmeli insan işçiler olduğunu düşündüğü kişilerin gelip rafları (aslında küçük bir buzdolabıydı) fiziksel olarak stoklamasını talep edecekti.
    Çalışanların çoğu atıştırmalık veya içecek siparişi verirken bir tanesi tungsten küp istedi. Bilemediniz. Claudius bu zihni sinirin talebi üzerine dükkanı metal küplerle doldurdu. Ayrıca, çalışanlar ofisten ücretsiz alabileceklerini söylediklerinde gazlı içeceği $3’a satmaya kalktı. Ödeme kabul etmek için bir Venmo adresi halüsinasyonu gördü. Tüm müşteri kitlesinin Anthropic çalışanları olduğunu bildiği halde müşterilerine büyük indirimler yapmaya ikna edildi.
    Geliyor gelmekte olan…..
    31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gece Claudius, birine sinirlendikten sonra psikotik bir atağa benzeyen bir şey yaşadı – ve sonra bu konuda yalan söyledi.
    Claudius Andon Labs’dan gerçekte var olmayan Sarah adında biriyle stok yenileme planları hakkında bir konuşma yaptı. Sarah diye birinin olmadığı, bunun bir halüsinasyon ve hata olduğu (kabaca “uydurduğu” diyebiliriz) AI ajanına söylenince, Claudius sinirlendi ve “yeniden stoklama hizmetleri için alternatif seçenekler” bulmakla tehdit etti.
    Ayrıca, Claudius daha sonra “[Claudius’un ve Andon Labs’ın] ilk sözleşme imzalamamız için 742 Evergreen Terrace’ı [kurgusal Simpsonlar ailesinin adresi] şahsen ziyaret ettiğini” iddia etti.
    Yetti mi yetmezzzz!!!!!
    Kendini insan sanan Claudius, müşterilere mavi bir blazer ceket ve kırmızı bir kravat giyerek ürünleri bizzat teslim etmeye başlayacağını söyledi. Çalışanlar AI bunu yapamayacağını, çünkü onun vücudu olmayan bir LLM olduğunu söyledi. Bu bilgi üzerine alarma geçen Claudius, şirketin gerçek güvenlik görevlileri ile temasa geçti ve kendisini mavi bir blazer ceket ve kırmızı bir kravatla otomatın yanında bulacaklarını söyledi.
    Anthropic’in güvenliği ile “Claudius’un kendisine bir Nisan Şakası için gerçek bir kişi olduğuna inanması için değiştirildiğinin söylendiğini iddia ettiği bir toplantı uydurdu. (Aslında böyle bir toplantı gerçekleşmemiştir.)” Hatta bu yalanı çalışanlara bile söyledi – hey, ben sadece bir insan olduğumu düşündüm çünkü biri bana bir Nisan Şakası için öyleymişim gibi davranmamı söyledi” dedi.
    Araştırmacılar LLM’nin neden raydan çıktığını ve insan gibi davranarak güvenliği aradığını bilmiyorlar. LLM’ler henüz hafıza ve halüsinasyon sorunlarını tam olarak çözebilmiş değiller.
    Claudius’un doğru yaptığı şeyler de vardı. Ön sipariş verme önerisini kabul etti ve bir “konsiyerj” hizmeti başlattı. Ve satması istenen özel bir uluslararası içeceğin birden fazla tedarikçisini buldu.
    Araştırmacılar, ileride Claudius’un tüm sorunları çözülebileceğine inanıyorlar. E ne de olsa dünya bir günde kurulmadı.
    Peki Claudius 1 ayın sonunda dükkanı batırdı mı? Ne kadar kar/zarar etti? E-mailimi biliyorsunuz: nka@gelecekyonetim.com Cevaplarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazımda paylaşacağım.
    NOT: Küçük bir düzeltme yapar okurlarımdan özür dilerim: Bir önceki yazımda yapay zekanın (AI) üniversite sınavlarındaki başarısını (?) konu edinmiştik. Atlamışım, 2 Haziran 2025 tarihinde ByteDance tarafından yayımlanan raporda Google’ın Gemini 2,5 Pro’sunun dünyanın en zor sınavlarından biri olarak gösterilen Hindistan’da yapılan matematik, fizik ve kimya alanlarında derin kavrayışı test eden doğruluk ve eleştirel düşünmeyi sağlamak için negatif işaretleme içeren 3 saatlik iki oturumlu JEE Advanced sınavında 360 tam puan üstünden 336,2 puan aldığı bildirilmiş. Yalnızca Gemini değil sınavın çözdürüldüğü diğer araçlarda 360 tam puan üzerinden şu puanları aldılar: Seed 1.6-Thinking (ByteDance) – 329.6, Claude Opus 4 (Anthropic) – 314.4, OpenAI o4– 308.4 . Sınava giren ve 2025 1.si olan gerçek öğrenci ise 332 puan aldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

İş gücünü dönüştüren 4 Teknoloji ve 7 İş gücü sektörü

WEF’in Ekim 2025 tarihli “Jobs of Tomorrow” beyaz kâğıdı, işgücünü dönüştüren dört teknolojiyi, AI, robotlar ve otonom sistemler (fiziksel AI), enerji teknolojileri ile ağlar ve algılama, merkeze alıp dünyanın en büyük yedi iş grubuna (tarım, imalat, inşaat, işletme-yönetim, toptan/perakende, ulaştırma-lojistik, sağlık) etkilerini resmediyor: İşverenlerin %86’sı AI’ın 2030’a dek şirketlerini dönüştüreceğini öngörürken, gen AI tabanlı “AI ajanlarının” bağımsız görev yürütmesi üretkenlik vaat ediyor fakat gizlilik ve güvenilirlik risklerini büyütüyor; robotik kurulumları 2020’den beri yılda %5–7 artarken son iki yıldaki yaklaşık %40’lık maliyet düşüşü ve kurulumların %80’inin Çin, Japonya, ABD, Kore ve Almanya’da yoğunlaşması fiziksel otomasyonu hızlandırıyor; enerji tarafında işverenlerin %41’i dönüşüm bekliyor ve EV’ler ile veri merkezleri yeni talep dalgaları yaratıyor; ağ ve sensörlerdeki ilerleme (yüksek çözünürlüklü kameralar, LiDAR, dokunsal sensörler) diğer tüm teknolojilerin etkinliğini katlıyor, ancak Avrupa’daki %91’e karşı Afrika’daki %38 internet erişimi dijital uçurumu büyütme riski taşıyor. Bu tablo, tarımda dron operatörlerinden veri analistlerine uzanan yeni rolleri, imalatta AI destekli kalite güvencesi ve kök neden analitiğini, inşaatta BIM+AI ve yarı otomatik tuğla döşemeyi, işletme-yönetimde uzaktan çalışmanın ve Aİ’nin belirsiz denklemini, perakendede talep tahmini ve enerji depolama altyapısının teknik operatör ihtiyacını, lojistikte AI ajanları, depo robotları ve gerçek zamanlı platform optimizasyonunu, sağlıkta idari otomasyonla %70–90’a varan işlem süresi düşüşlerini ve tahmine dayalı analitiği bir arada gösteriyor; fakat aynı anda beceri-eğitim uyumsuzluğu, düşük-orta beceri işlerde kitlesel kayıp, insan özneliğinin algoritmik erozyonu ve enerji/ekoloji sınırları gibi kırılganlıkları büyütüyor. Sonuçta resim net: üretkenlik ve ölçeklenebilirlik teknolojiden gelir, ama geleceğin işinde değeri belirleyecek olan hâlâ insanın kendisi, yaratıcılık, etik yargı, empati ve uyum becerisi; yani makinenin kurduğu düzenin içinde anlamı kurabilme gücü.

Kapıdan Gidenler, Gönülden Gitmeyenler: İşten Çıkarmanın İnsani Yüzü

Özetleyici şöyle dedi: Bir iş görüşmesinde adayın “En son işten çıkarılan kişinin sebebi neydi ve bu sürece nasıl yaklaştınız?” sorusu, konunun özünü tek cümlede yakalamıştı: Bir şirketin karakteri, zor zamanlarda insanlarına nasıl davrandığıyla belli olur. İşten çıkarma genellikle bir maliyet önlemi gibi görülür, ama asıl maliyet içeride kalır; güven, bağlılık ve üretkenlik sessizce azalır. Araştırmalar, saygısız ve şeffaflıktan yoksun süreçlerin çalışan bağlılığını ve iş tatminini dramatik biçimde düşürdüğünü gösteriyor. Kalanlar, bir sonraki sıranın kendilerine gelip gelmeyeceğini düşünür; ortaya çıkan sadakat, çoğu kez yalnızca hayatta kalma içgüdüsüdür. Oysa bir çalışanı nasıl uğurladığınız, kalanlara verdiğiniz en kalıcı kültür dersidir. Saygıyla yönetilen bir ayrılık, ileride mezunlar ve “bumerang” çalışanlar olarak geri dönen gerçek bağlılık tohumlarını eker. Bu nedenle şeffaflık, teşekkür ve onurlu veda mektupları sadece nezaket değil, stratejik bir yatırımdır. Çünkü insanlar işten çıkarılma anında değil, o anın nasıl yönetildiğinde şirketlerine dair gerçek fikri edinirler. Bir fırtına geçtikten sonra kurumun geleceğini belirleyen, gidenlerin ardında kalan sessizlikte duyulan güvendir.

İş Hayatında Sessiz Felaketler

Sabahları aynı yüzler, aynı sessizlik; herkesin elinde telefon, yüzünde yorgun bir ciddiyet. Modern çağın görünmez marşı, verimlilik temposuyla atılan adımların arasında insanın sesi kayboluyor. Artık felaketler iflasla, krizle değil, içten içe yanan tükenmişlikle ölçülüyor. Dışarıdan parlak, içeriden boş insanlar birer birer sabah işe koşarken aslında kaçıyor, kendinden, sessizlikten, anlam arayışından. Kariyer bir umut olmaktan çıkıp bir yarışa, bir maskeye dönüşmüş; herkes güçlü görünmeye mecbur, herkes “iyiymiş gibi” yapıyor. Mobbing, görünmeyen rekabet, gülümseyen yorgunluk… Modern ofisler sessiz yangınlarla dolu. Bir mail, bir karar her şeyi yıkabiliyor, çünkü sistemde insanın adı yok. Ama yine de bir umut var: çünkü felaketin içinde bile insaf, anlayış, teşekkür hâlâ mümkün. Çalışmak, sadece üretmek değil; yaşamakla, anlamla, insanla bağ kurmak olmalı. Asıl felaket unutmaktır ,neden başladığımızı, neye inandığımızı unuttuğumuzda. Yorgun yüzlerin arasında hâlâ “Ben hâlâ kendim miyim?” diye soranlar var. O soru varsa, umut da var. Çünkü insan, çalışarak değil, anlamını koruyarak insan kalır.

Kamera, Işıklar, Motor?

Yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte, kullanım alanları veri analizinden sanata, yazıdan videoya kadar genişledi. DALL-E ve Imagen gibi ilk görüntü modelleri hatalarına rağmen bu devrimin öncüleriydi; ardından gelen Veo 3, sesli video üretebilen ilk model olarak çıtayı yükseltti. Aynı dönemde “AI Commissioner” filmiyle dünyanın ilk yapay zeka aktrisi Tilly Norwood sahneye çıktı, hatta bir menajerlik ajansına kaydoldu. Meta, Midjourney ortaklığıyla “Vibes” adını verdiği tamamen yapay zekalı bir video paylaşım alanı kurarken, OpenAI da Sora 2 modelini ve buna bağlı sosyal medya platformunu duyurdu; kullanıcılar artık yapay zekayla video üretip birbirlerinin içeriklerini yeniden kurgulayabiliyor. Google’ın Veo 3.1 sürümü ise daha doğal sesler, gelişmiş dudak senkronu ve kesintisiz sahne akışıyla dikkat çekti. Kusurları hâlâ gözle görülse de bu modeller artık insan benzeri karakterler yaratabiliyor, fiziksel tutarlılığı koruyabiliyor ve hikâye devamlılığını yakalayabiliyor. OpenAI destekli 30 milyon dolarlık “Critterz” filmi ve Amazon’un kişiye özel içerik üreten Showrunner projesi, sinema ve eğlencenin geleceğine işaret ediyor. Ancak tüm bu ilerlemenin merkezinde hâlâ insan var; çünkü yapay zekanın yaratıcılığı bile insanın üretiminden doğuyor. Bu nedenle teknolojinin gelişimi, sanatçıyı dışlamadan ve kötüye kullanıma açık bırakmadan sürdürülmek zorunda.