Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yapılan çalışmalar, dünya küresel ölçekte kaotik bir hale sürüklendikçe sosyolojik olarak önemli ihtiyaç haline geldi. Kadın liderlerin yaşadıkları zorlukların anlatıldığı bir kitapta*, bizim coğrafyamız dışındaki, görece daha gelişmiş ülkelerdeki kadın liderlerin yaşadıkları sorunların özünde neredeyse bizim yaşadıklarımızla aynı sıkıntılar olduğunu şaşkınlıkla fark etmiştim. Kültürlerin, geleneklerin farklarından bağımsız, iş dünyasında çalışanlar, özünde benzer sorunlarla mücadele ediyor.
Kadınların iş hayatına katılımı eskiye dayansa da, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan çalışmaların gündeme oturması uzun yıllar aldı. Bu alandaki ilk raporlama, Dünya Ekonomik Forumu tarafından, 2006 yılında, “Küresel Cinsiyet Farkı Raporu” adıyla yayılandı. Rapor, dünya nüfusunun %93’ünden fazlasını oluşturan dünya genelinde 130 ekonomide kadın ve erkek arasındaki dört genel eşitsizlik alanını inceliyor:
•Ekonomik katılım ve fırsat: maaşlar, katılım seviyeleri ve yüksek vasıflı istihdama erişim ile ilgili sonuçlar.
•Eğitim kazanımı: temel ve üst düzey eğitime erişimle ilgili sonuçlar.
•Siyasi yetkilendirme: karar alma yapılarında temsile ilişkin sonuçlar.
•Sağlık ve hayatta kalma: yaşam beklentisi ve cinsiyet oranı ile ilgili sonuçlar.
2006 yılından beri dünya genelinde yapılan raporlamada, ülkelerin skorları yıllar geçtikçe yükselse de, hala optimum seviyenin çok altında. Bu nedenle de sadece hükümetlere değil, sivil toplum kuruluşlarına da büyük bir görev düşüyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli ve ezber bozan yaklaşımıyla öncü çalışmalar yürüten Yanındayız Derneği’nin Yönetim Kurulu’yla gerçekleştirdiğimiz çalışma kapsamında, kolaylaştırıcılık (facilitation) rolüyle katkı sunma fırsatını bulmuş olmaktan büyük bir memnuniyet duydum. Bu süreçte, derneğin vizyoner yaklaşımını, eşitlikçi dönüşüm odaklı stratejik duruşunu ve erkeklerin aktif katılımını önceleyen değerli çalışmalarını yakından tanıma ve temas etme imkânı bulmak, benim için son derece ilham vericiydi. Bunu fırsat bilerek, Yanınızdayız Derneğinden bahsetmek isterim.
Yanındayız Derneği: Eşitlik Yolunda Erkeklerin Aktif Katılımıyla Bir Dönüşüm Hareketi
Toplumsal cinsiyet eşitliğini yalnızca “kadınların meselesi” değil, toplumsal bir sorumluluk olarak gören Yanındayız Derneği, bu mücadelede erkekleri çözümün parçası olmaya çağıran öncü bir sivil toplum kuruluşudur. 2018 yılında Nur Ger’in öncülüğünde, aralarında kanaat önderlerinin de bulunduğu 40 erkek tarafından kurulan Yanındayız, Türkiye’de ilk, dünyada ise beşinci örnektir.
Dernek Başkanı Selen Okay Akçalı liderliğinde yürütülen çalışmalar, erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğunda aktif rol aldığı bir yaklaşımı esas alır. Erkekler arası diyalog alanları yaratarak zihin dönüşümünü teşvik eder; erkekliğe dair kalıplaşmış normları sorgulatarak daha adil bir toplum inşasını hedefler. Kadının güçlendirilmesini dolaylı yoldan destekler, ancak doğrudan odağında erkeklerden erkeklere dönüşüm yaratmak vardır.
Yanındayız, toplumsal yaşamda ve kurumsal yapılarda kalıcı eşitlik için savunuculuk yapar; iş dünyası, akademi ve politika yapıcılarla iş birlikleri geliştirir. Erkeklerin aktif katılım sağladığı yönetim kurulu da bu anlayışın kurumsal bir yansımasıdır.
Eğer bireysel olarak ya da kurumunuzla birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmak, bu konuda sorumluluk almak istiyorsanız, Yanındayız Derneği güçlü bir yol arkadaşı olabilir.
Daha fazla bilgi için www.yanindayiz.org adresini ziyaret edebilirsiniz.
Eşitlik Mümkün, Yeter ki Yan Yana Durabilelim
Toplumsal cinsiyet eşitliği yalnızca bir ideal değil, hepimizin ortak çabasıyla ulaşılabilir bir toplumsal dönüşüm hedefidir. Bu yolculukta erkeklerin de aktif ve sorumlu bir biçimde yer alması, değişimin sürdürülebilirliği açısından hayati önemdedir. Yanındayız Derneği gibi yapılar, bu dönüşümün taşıyıcı gücü olarak umut vermeye ve ilham olmaya devam ediyor. Bireysel farkındalıkların kurumsal ve toplumsal etkiye dönüştüğü bir eşitlik iklimi yaratmak mümkün. Yeter ki daha çok insan, daha çok kurum bu alanda sorumluluk alsın; birbirimizin yanında, gerçekten yanında durmayı seçsin. Eşit ve adil bir toplum yaratmak uzun soluklu ve dönüşüm gerektiren bir yolculuk olsa da, birlikte çalışırsak hedefe varmak mümkün.
*Empowering Women on the Way to the Top: A Comprehensive Guide for Advancing Women’s Leadership, Duygu Alptekin Gürsu

