Tedarik Zinciri Risk Yönetiminde Pestel Analizinin Önemi

Tarih

Aslında hayatı her an riskleri hesaplayarak yaşarız. Bu fıtratımızda vardır, vücut kimyamız bu şekilde çalışır ve bu şekilde hayatta kalırız. Vücudumuzun önemli mekanizmalarından biri olan sempatik sinir sistemi ile, acil durumlar karşısında veya herhangi bir tehlike ile karşı karşıya isek, vücut hızlı bir analiz yapar ve “savaş veya kaç” reaksiyonunu hazırlar. Adrenalin ve noradrenalin kimyasallarının salınımını destekler ve bu kimyasallar aracılığıyla sempatik sinir sistemi aktif olarak rol oynar. Bu tür durumlarda vücudunuzda kan basıncı artar, kalbiniz hızlanır ve sindiriminiz yavaşlar. Aynı zamanda gözbebekleriniz genişler ve derinizde terleme meydana gelir. Vücut tehlikeye karşı bir aksiyon geliştirir. Tehlike geçtiğinde ise bu kez parasempatik sinir sistemi devreye girer ve bu kez “dinlen veya sindir” şeklinde aksiyon alır. Yani sempatik sinir sitemi ile hesaplanan riskler ve bunlara karşı alınan aksiyonlar sonrasında “artık sakin olabiliriz, risk yönetildi” sinyalini verir. Parasempatik sistem aktif olarak rol aldığında ise vücudunuzda adrenalin ve noradrenalin kimyasalları salgılanmaz. Parasempatik sistem ise kalbinizi yavaşlatır, tükürük ve bağırsak salgılarını ve bağırsak hareketlerini arttırır. Aynı zamanda göz bebeğiniz büyür, kalbi hızlandırır ve hava yollarını genişletir. Bu şekilde yaşamda karşı karşıya kaldığımız riskleri yönetir ve hayatta kalırız.
Günümüzün karmaşık iş dünyasında var olmak için riskleri hesaplamak, ve bu riskleri yönetmek hayati önem taşımaktadır. Özellikle kavramsal anlamda tedarik zincirinin her bir unsuru ile ilgili risklerin gözetilmesi artık rekabetçi olmaktan öte hayatta kalmanın temel şartlarından biridir diyebiliriz. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, tedarik zinciri yönetiminin büyük bir bölümünü artık risklerin doğru bir şekilde analiz edilmesi oluşturmaktadır.
Aslında tedarik zinciri için risk yönetimi yeni bir olay değildir. Daha az karmaşık ticari ilişkilerin olduğu zamanlarda bile önemini korumuştur. Zamanında İpek Yolu’nda deve kervanlarına yapılan soygunlar, o zamanki ticari örgütlerin risk analizi yapmasına ve ticareti deniz üzerinden yapmasına neden olmuş, ancak bu kez de deniz haydutluğu riski ile karşı karşıya kalınmıştır. Deniz ticaretinin deniz haydutluğu nedeni ile derinden etkilenmesi sonucunda ise tedarik zinciri risk yönetimi ilk kurumsal var oluşunu yaşamış ve Hanseatik Cemiyeti kurulmuştur. Zaman içerisinde bu örgütlerin sayısı ve derinliği artmış ve günümüze kadar büyüyerek ulaşmıştır. Günümüzde tedarik zinciri ile ilgili risklerin yıkıcılığı anlık finansal kayıpların ötesine geçmiş olup, ürün kalitesinin düşmesi, malzeme, teçhizat ve ürünün zarar görmesi, itibar kaybı, teslimat aksamaları vb. olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Bugün tedarik zinciri ile ilgili riskleri yönetmek için sayısal analitik yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Bunlardan benim en çok sevdiğim analiz türü PESTEL analizidir. Aslında ilk ortaya çıkışı PEST Analizi şeklindedir. PEST analizi, 1967 yılında Francis Aguilar tarafından, işletmelerin stratejik planlamalarında yöneticilere yardımcı olmak amacıyla, işletmelerin dış koşullarını ve ilişkilerini anlamalarına yardımcı olan bir risk tarama yöntemi olarak ortaya çıkarılmış ve sonra PESTEL Analizi olarak geliştirilmiştir.
Bu analiz türünün en çok beğendiğim özelliği şirketin ana stratejilerinin belirlenmesinden, aşağı yönlü olarak tedarik zincirindeki risklerin yönetilmesine kadar geniş bir alanda, son derece etkili şekilde kullanılabilmesidir. PESTEL analizi risklerin Politik ( Political ) , Ekonomik ( Ecomomic ), Sosyal (Social) , Teknolojik ( Technological ), Çevresel ( Enviroment ) ve Yasal ( Legal ) alt başlıklarda etkilerinin incelenmesi ile yapılmaktadır. Zaten kelime bu faktörlerin ingilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.
Tedarik zincirinizin PESTEL ile analizini yaparken,
•Politik riskler başlığı altında malzemelerinizi tedarik ettiğiniz veya mal sattığınız ülkelerin yasalarını, düzenlemelerini, hükümet politikalarını ve tarifeleri değerlendirmeniz gerekir. Örneğin önemli bir kimyevi malzemeyi tedarik ettiğiniz bir ülkede iç karışıklıklar varsa, bir sabah kalktığınızda hükümetin değiştiği ve gümrüklerin kapatıldığı haberi şirket merkezinize bomba gibi düşebilir. Peki bu riski yönetmek için ne yapıyorsunuz?
•Ekonomik riskleri değerlendirirken dağıtım kanalınız ile ilgili finansal konuları, tedarikte bulunduğunuz noktalar için enflasyon ve iş gücü maliyetleri vb. konuları analiz etmelisiniz. Örneğin Rusya’ya mal satıyorsunuz ve para alışverişinde sorun yaşıyorsunuz. Bir B planınız var mı ?
•Sosyal riskleri analiz ederken tüketici davranışlarını, servet dağılımını, demografik riskleri, sağlık ile ilgili riskleri analiz etmek durumundasınız. Örneğin Çin’den malzeme alıyorsunuz. Yeni bir salgın için harekat planınız var mı ?
•Teknolojik riskleri analiz ederken yapay zeka, blok zincir, big data eğilimlerinin zincir üzerinde yaratacağı etkiyi analiz etmelisiniz. Ayrıca siber güvenlik ile ilgili riskleri de gözetmelisiniz. Örneğin yeni SAP S4 Hana kurulumu yaptınız ve tedarik zinciriniz ile bu sistem üzerinden haberleşmek ve bu sayede operasyon maliyetlerinizi düşürmek istiyorsunuz. Peki zinciriniz buna hazır mı?
•Çevresel risklerin analizinde tedarik zinciriniz üzerinde çevresel etkileri değerlendirmeli ve muhtemel riskleri gözetmelisiniz. Amerika’nın kasırgalara karşı en güvenliksiz alanı olan güney bölgesinden önemli bir malzeme getirtiyorsunuz. Riskleri nasıl yöneteceğiz, her gün dua mı edeceğiz ?
•Yasal riskleri de çok iyi analiz etmelisiniz. Örneğin Finlandiya’dan kağıt alıyorsunuz. Kağıt işçileri sendikası ile her yıl yapılan toplu görüşme dinamiklerini ve sendikal yasaları incelediniz mi? Birkaç yıl önce bu görüşmelerin uzaması ile ortaya çıkan kağıt sıkıntısına benzer bir sorun için tedbirleri aldınız mı? Ürününüz bir anda etiketsiz kalma riski ile karşı karşıya kalır ise ne yapacaksınız ?
Özetle işletmenizin de sempatik ve parasempatik sinir sitemi vardır. Bu sistemin mümkün olduğunca gelişmiş tekniklerle güçlendirilmesi, doğru çalışması işletmenizi hayatta tutar.
Bir tavsiye: Hayatta kalın…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Karanlık Ofislerde Mutlu İnsan Olmak…

İş dünyasının gri labirentlerinde kaybolmuş modern çalışanlar, her geçen...

İlaç Sektörü Yeni Ufuklara Açılıyor

Türkiye'nin ilaç sektörü, son yıllarda gösterdiği etkileyici büyüme ve...

OKR (Hedefler ve Temel Sonuçlar) Sistemi Nedir?

OKR (Hedefler ve Temel Sonuçlar) sistemi, şirketlerin performansını artırmak...

Pazarlama İletişimi: Marka Mesajını Hedef Kitleye Ulaştırma – Yazı Dizisi 6

Pazarlama iletişimi, günümüz iş dünyasında markaların başarısı için kritik...