Doğu ve Uzak Doğu Felsefeleri çalışmalarıma ışık tutan, özel yaşamımda da rehber olarak kullandığım birçok öğretiyi içinde barındırıyor.
Mutluluğumuzla ilgili genellikle büyük dönüşümler veya olaylar bekleriz. Gerçek mutluluğun aslında küçük adımlarla elde edildiğini unuturuz. Kaizen felsefesi bize bunu hatırlatıyor. Kaizen, Japonca’da “iyileştirme” anlamına gelir. Kaizen’e göre sürekli küçük gelişmeler birikir ve büyük değişimlere yol açarlar. Gelin, kaizen felsefesinin mutluluğumuz üzerindeki etkisini birlikte keşfedelim.
1. Büyük değişim için küçük adımlar.
Küçük ama sürekli adımlarla ilerlemek. Mutluluğu elde etmek için büyük ve karmaşık hedeflere odaklanmak yerine, küçük iyileştirmeler yaparak sürekli ilerleme sağlamak önemlidir. Örneğin, günlük hayatta daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek veya bir hobiyi düzenli olarak yapmak gibi küçük adımlar, zaman içinde büyük bir mutluluk ve tatmin duygusu yaratır. Bu felsefeyi ortaya koyan Masaaki İmai “mükemmel iyinin düşmanıdır” diyerek attığımız adımlarda mükemmellik aramamızı da işaret etmiş.
2. Problemin olmadığı yerde gelişme olmaz.
Hayat boyu birçok problemle karşılaşırız. Bir problemle karşılaştığımızda onu çözmek için sorduğumuz sorular, yaptığımız tartışma ve konuşmalar, iyileştirmek için araştırmalarımız tümüyle kaizen’e hizmet eder. Durağan, sorunsuz ve problemsiz bir hayat gelişmeye açık değildir. Böyle bir yaşamın mutluluk ve doyum getirmesini de bekleyemeyiz.
3. Zamanı yönetmenin gücü.
Küçük adımları atabilmek için zamanı da etkili bir şekilde yönetmeyi öğrenmemiz gerekir. Küçük adımlarla ilerlemek için zamanı planlamak ve önceliklere göre düzenlemek, daha verimli bir yaşam sağlar. Örneğin, günlük rutinlere zaman ayırarak, kendimize ve sevdiklerimize daha fazla özen gösterebilme şansına sahip oluruz. Zira, biz zamanı yönetemedğimizde zaman bizi yönetir ve gelişigüzel geçirilmiş bir gün asla geri getirilemeyecek bir kayıptır.
4. Pozitif ilişkileri geliştirmek.
İnsan ilişkileri, mutluluğumuzun önemli bir parçası. Sosyal bir varlık olarak kendimizi çavremizle birlikte tanımlarız ve başka insanlara ihtiyaç duyarız. Kaizen felsefesi, ilişkilerimizi sürekli olarak geliştirmemizi teşvik eder. Küçük jestlerle sevdiklerimize değer vermek, iletişimi güçlendirmek, yargısız ve şefkatli bir dili hakim kılmak ve empatiyi artırmak, ilişkilerimizi daha sağlam hale getirir ve bizi her anlamda destekler. Ancak ilişkileri geliştirmek “hayır dememek”, kendimizi feda etmek, özsaygımızdan ve sınırlarımızdan vazgeçmek demek değildir. Bunun sınırlarını ve dengesini kurmayı da öğrenmemiz gerekiyor.
5. Kendimize özen göstermek:
Kendimizle olan ilişkimiz mutluluğumuzun temel unsurlarından biri. Fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığımız ve dengemizi destekleyecek yönde yaptığımız küçük iyileştirmeler yaşama bakış açımızı ve yaşam karşısındaki tutumumuzu da etkiler. Kendimize iyi bakmamızın pratikteki karşılığı her gün kısa sürelerle de olsa; egzersiz yapmak, meditasyon yapmak, sağlıklı beslenme seçimleri yapmak gibi şeyler uzun vadede mutlu bir yaşamın yapı taşlarını oluşturur.
6. Kendimizi geliştirmek:
Her gün istesek de istmesek de değişiyoruz. Bedenimiz, duygularımız, değerlerimiz hiç durmadan değişip dönüşüyor. Bu değişimin hangi yönde olacağına yine yaptığımız seçimler karar veriyor. Kendimizi geliştirmek mi, kendimizi tüketmek mi? Belki de yaptığımız ve yapmadığımız günlük aktivitelerimiz için bu soruyu sormamız önemli bir başlangıçtır.
Kaizen felsefesi, küçük adımların gücünü vurgulayarak mutluluğumuza nasıl temel oluşturduklarını gösteriyor. Bir tohumu ektiğimizde küçücük ve önemsiz görünür. Birinci, ikinci, üçüncü gününde de o tuhumu sularken henüz ortada hiçbir şey yoktur. Zamanla filizlenme başlar sonra koskocaman ve meyve veren bir ağaca dönüşecek olan gövdeyi ve dalları yavaş yavaş görmeye başlarız. Bir tohumdan daha ilk gün meyve beklemek ne kadar yanlış ve mantıksızsa yaptığımız küçük değişikliklerin ve iyileştirmelerin de hemen sonuç vermesini beklemek o kadar mantıksız olur. Ancak bu küçük gelişmeler olmaksızın büyük değişimler de asla gerçekleşmez. O zaman gelin bizim de kazien için mottomuz şu olsun: “Bir sıfırdan büyüktür.”
Tarih