Ne Diye, “He” Diye

Tarih

Hediye alma ve verme kültürü tüm Dünya’da ve özellikle bizim bulunduğumuz coğrafyada çok eski ve kabul gören bir gelenektir. İlişkileri geliştirip kuvvetlendiren, eşimize, sevdiğimize, arkadaşımıza, dostumuza ve iş arkadaşlarımıza/ortaklarımıza özel günleri, anları hatırladığımızı ve onlara verdiğimiz değeri gösteren hediyelerin yadsınamaz bir önemi vardır. Yeri gelir barışmak için çilingir görevi görür, yeri gelir minnetimizi göstermenin en kolay yolu olur. Özellikle hala Anadolu’da ve küçük yerleşkelerde, yarım elma gönül alma babından, kendisini iyileştiren doktara, çocuğunun öğretmenine gücünün yettiği ölçüde simgesel hediyeler verme adeti devam etmektedir. Bazen bu 3-5 yumurta olur, bazen bir çingil yoğurt ve bu şekilde müteşekkirliğini ifade etmiş olurlar.
1995 yılında çokuluslu bir firmada çalışmaya başladığımda, şirketin etik kurallarının, yüz yıllık birikimin verdiği tecrübeyle harmanlanmış ve aşırı detaylı olduğunu düşünmüştüm. Ancak gün geçtikçe bu kuralların ne kadar gerekli ve isabetli olduğunu örnekleriyle tecrübe etme fırsatım oldu. Etik kurallarını kılavuz olarak almak emniyet kemeri takmak gibiydi ve olabilecek herhangi bir kazadan size koruyordu.
Uzun yıllar satış departmanında çalıştığım için birçok insanla tanışma şansı yakalamıştım. Yılbaşlarında, özel günlerde iş ortağı olduğunuz şirketlerdeki ilgili makamda çalışanlara verilen hediyeler konusunda çok hassas davranıyor, promosyon amaçlı küçük hediyeler dışında yanlış anlam yüklenecek davranışlardan itinayla kaçınıyorduk. Aynı şekilde bize gelen hediyeler konusunda da aynı hassasiyeti gösteriyor, değerli olan hediyeleri nazikçe geri çeviriyor ve ısrar devam eder ise etik kurallar nedeniyle işimizi bile kaybedebileceğimizi dile getirerek konuyu kapatıyorduk.
Bu hassasiyetimin ne kadar önemli olduğunu yıllar geçtikçe daha da net bir şekilde görüyordum. Çalıştığınız iş ortakları ve şirketiniz nezdinde duruşunuz sizin prestijinizi ve değerinizi belirliyordu. Bunu kazanabilmenin herhangi maddi veya kısa bir yolu ise yoktu ve yıllar içinde biçimleniyordu. Yirmi yıldan fazla çalıştıktan sonra şirketimden ayrıldığımda referans yoluyla gelen iş tekliflerinde, şirketlerin benim hakkımda duydukları geri beslemelerin en başında dürüstlük geliyordu. Bu sayede bir süre dinlendikten sonra kolayca iş bulabilmiştim.
Şirketlerde pozisyonunuz ne kadar yükselirse etik kurallara etmeniz gereken hassasiyette o derecede artacaktır. İyi niyetli veya sonradan beklenti yaratabilecek hediye teklifleri daha sonradan size ne şekilde altın pranga olacak kestirme şansınız yoktur. Bu nedenle etik kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmak sizi özgür kılıp sizin doğru ve tarafsız karar almanızı sağlar.
Hediye kelimesinin içinde bu konunun ne kadar hassas ve tehlikeli olduğunu gösteren ip uçları saklıdır. Dilimizde evet anlamına gelen birçok kelime mevcuttur. Bunlardan bir tanesi de “He” dir ve karşı tarafın isteğine olumlu cevap verdiğiniz anlamını taşır.
Ne kadar masumda olsa mali değeri yüksek bir hediye veren kişi veya firma bir beklenti içine girebilir. Bu beklentinin sizin kapınızı ne zaman ve ne şekilde çalacağını bilme şansınız olmaz ve gerektiğinde mahcup olmadan hayır diyebilmek için önceden buna mahal verecek bir durum yaratmamak en doğru seçim olacaktır.
Gelelim Hediye kelimesinin içindeki gizli detaya. Yukarıda belirttiğim gibi “He” kelimesi evet anlamına gelmektedir ve Hediye kelimesini “He”- diye şeklinde böldüğünüzde aslında bunun karşılığında benim istediğime “Evet” diye cevap ver anlamının çıktığı rahatlıkla görebilirsiniz. Biraz zorlama bir yorum olduğunu mu düşünüyorsunuz? Belki de öyledir ancak karşıdakinin aklından geçenin ne olduğunu bilmediğiniz sürece, farklı anlamlar yüklenebilecek şekilde davranıp nasıl sonuçlanacağını kestirmek yerine hiçbir muallak durum yaratmadan net bir duruş sergilemek en doğru ve güvenli tercih olacaktır.
Ne diye? “He” diye …..

2 YORUMLAR

  1. Üstad dürüstlüğüne tek laf ettirmem..hediye kelimesinin açılımını hiç bu detayda duymamış ve düşünmemiştim.. bunun için sana teşekkür ederim farklı bir bakış açısı getirdiğin için..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Fikir hırsızlığı neden yapılır?

Geçenlerde, uluslararası bir şirkette üst düzey pozisyonda çalışan yakın...

Nitelikli işgücü krizi büyüyor

Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve sanayileşme hamlesi, beklenmedik bir darboğazla...

Teknoloji Yolculuğunda Öğrenmenin Yaşı Yok!

Teknoloji çağında yaşıyoruz ve artık büyüklerimiz de bu hızlı...

Kaos ile başa çıkmak nasıl mümkün olur?

İş yaşamında sıklıkla “kaos” olarak tanımlanan istenmeyen durumlar ile...